Roma Günlükleri 4
Selam olsun Vespasianus!
Selam olsun Vespasianus!
Güneşin Roma’ya
en cüretkar olduğu zaman dilimindeyim… Zamanında Roma Dönemi bir güneş saatinin
üstünde: "Serius est quam cogitas" ; yani "Vakit sandığından da geç"
yazarmış. Ara sokaklardan birinde, taş kaldırımların arasından akan yüzlerce
saatin tik takları gibi akıyor zaman
yine avucumdan… Geç kaldığım bir günün sabahında, elimde sesi ile ritim
tuttuğum paralarla gülümsedim yine Roma’ya. Bozuk paralara bakarken 5 centlerin
ardına basılmış Colosseum’u görünce dayanamayıp kocaman bir selamı devrin
imparatoru Vespasianus’a yolladığım gibi gözlerimi kapatıp, aslında kan kokan
bir tarihe doğru yola çıktım…
Burada önceden İmparator Neron’un sarayı varmış. Ölümünden sonra uzun
yıllar savaşlar yaşanmış ve saray yıkılmış. Arkasından gelen imparator
Vespasion, Colosseum’u işte bu sarayın bulunduğu alana inşa ettirmiş. İnşaat 10
yıldan fazla sürmüş. Vespasianus tarafından MS 72 yılında yapımına başlanıp, MS
80 yılında Titus döneminde tamamlanıp, ardından yapılan değişiklikler Domitian
hükümdarlığı zamanına dayanmaktaymış. Bugün modern Roma'nın en çok turist çeken
yerlerinden biridir. Açılışında 100 gün ve gece süren oyunlar ile 5 bin hayvan
ve yüzlerce insan kurban edilmiş. Mimarı ne yazıkki bilinmiyor. Hatta iddialara
göre Titus, kendisinden sonra bir daha böyle ihtişamlı bir yapı yapmasın diye
mimarı hayvanlara yem olarak vermiş! Yapı, 50 bin kişilik ve 80 kapılı devasal
bir arenadır. İçeriden tahliyenin birkaç dakikada yapılmasına olanak verecek
şekilde tasarlanmış olması da devrin mimari gelişmişliği açısından aslında önemli
bir olgudur. Roma mimarisinin en iyi örneklerinden birisi olan bu yapıdaki farklı
sütunlar zamanında Rönesans mimarlarına fazlasıyla ilham vermiş. Günümüzdeki boşluklar
ise demir boşluklarıdır. Nedeni o dönelerde demir pahalı olduğundan ötürü,
buradaki demirler sökülüp, silah yapımında kullanılmış. Oturma düzeni tabiki o
dönemin önemli bir alanını kaplayan, toplumsal sınıflara göre tasarlanmıştır. Soylular
en önde, köleler ise en arkada oturacak şekilde birbirlerinden ayrılmışlardır. İddialara
göre köleler, soylular alana gelmeden onların yerlerine oturup, ısıtırlarmış…
Colosseum deyince şüphesiz aklımızda canlanan Gladyatörler olmaktadır. Bir
devrin efsaneleri… Genç kızların evlenmek için can attığı o ulaşılmaz güçteki
adamlar… Şüphesiz etki alanına girdiğiniz şey ‘’GÜÇ’’ olmakta. Ki bu güç sizi
bile infaza götüren, güç ile savunmasızlık zırhı taktıran bir aforizma olduğu
kesin…
Zamanında burada 2 farklı dövüş yapılırmış. Gladyatörlerin dövüşmesi ve Gladyatörler
ile vahşi hayvanların dövüşmesi… Yırtıcı hayvanlar arena altındaki galerilerde
günlerce bekletilir ve arenaya salınmadan önce kızgın demirler ile dağlanarak
daha da vahşi olmaları sağlanırmış. Galeriden salınan vahşi hayvanlar ile savaşacak
Gladyatör mortal yani ölüm denen kapaktan çıkarılır, ardından yaşam denen
kapaktan da vahşi hayvan serbest bırakılırmış.
Binlerce kişinin çığlığı arasında vahşi hayvan Gladyatörü yakalayıp
yemeye başlarmış. Eğer bu dövüşü kazanan Gladyatör olursa ona bir kılıç armağan
edilirmiş ve bu onun buradan çıkış bileti sayılırmış. İsterse kalıp öğretmenlik
yapabilir, isterse de özgürlüğüne adım atıp mesleği bırakabilirmiş. İşin ilginci
o dönemde çoğu Gladyatör kalmayı tercih ediyormuş… Öğleden sonraları yapılan
dövüşler; insan insana olan dövüşlermiş. Burada kaybeden kişi, imparatorun
başparmağını havaya yahut yere doğru çevirmesiyle hayatta kalır ya da son
darbeyi alarak yaşamını yitirirmiş. Böylelikle kazanan, bir sonraki dövüşle
hayatını imparatorun parmaklarının arasına teslim etmiş sayılırdı. Ölüm için
savaşan gladyatörler bir gece önce şereflerine verilen yemekte aileleri ile bir
araya gelir, vasiyetlerini açıklarmışlar.
Bunca acı kanın aktığı bu arena şüphesiz günümüzde farklı bir yaklaşım ile
dünyaya mesajlar vermektedir. Kullanıldığı 450 yıldan fazla binlerce kişinin
can verdiği bu arenada, dünyanın herhangi bir yerinde idam cezası kalktığında
ışıklar bir hafta süresince gece gündüz açık bırakılıyor. Yani antik Roma’da
ölümün iksiri olan bu yapı, günümüz İtalya’sında ölüm cezasının karşısında
dikilen yüzlerce gladyatörden duvarın simgesidir...
Sevgiler…
Colleseum ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi canım.Emeğine sağlık...
YanıtlaSilCanımsın sen😍 teşekkür ederim kuzum! 😘😘
SilGöçebe olmayı isterdim bir yerden bir yere gidip görmek keşfetmek Çok güzel anlatmışsın Jess :)
YanıtlaSilNe güzel olurdu Di mi😊 teşekkür ederim Mayıs 🤗
SilÇok isterdim Jess Bunu Şuanda daha çok istiyorum Ben teşekkür ederim cevap için :)
SilEva Caesar.
YanıtlaSilColosseum'un hep iyi ve güzel yanlarını anlatmışsında, bu yerle ilgili hiç mi olumsuz birşey yok!
(:
Aslında yazıda var da, pozitif şeyler çok olunca arada kaybolmuş Alicim :)) Geçmişi kanlı hatta azılı... Ama şimdilerde barış unsuru olarak her güzel olayda ışıkları yanık bırakılıyor. Farklı bir yer... Yani kötü şeyler her yerde olduğu kadar var, ama tarihinde 😉
SilDemek istediğim bu değildi, sanırım yanlış anlattım. Colosseum'un artıları yanında eksileri neler demek istedim burda..
SilUlaşım, hava, insanlar, fiyatlar vs. vs.....
(:
Roma için ulaşım çok kolay. Metro her güzergah için var,otobüsler de var. Zaten yakın yerler yürüyerek de gidilebilir. Roma pass kartı ile 3 gün sınırsız ulaşım ve 2 müze giriş hakkı var. Burada avantajlı çünkü bu kartla upuzun kuyruu gecip direk giriş yapılıyor. Pass kart yok ise de ve fiyatlar değişmedi ise 15 euro civarı. O yüzden roma da kart almak en güzeli ki 30 35 euro gibi bir şey. Sınırsız da ulaşım var 😉
YanıtlaSil